Sunday, May 02, 2010

?!!???!!

Savaştan çıkmış gibiyiz. Ev dandini, her yerde Ada kafasını vurmasın diye koyduğumuz yastıklar var. Salaklık yapıp Sina'lardan geç çıktık. Eve gelirken Ada arabada uyumaya başladı. Eve vardığımızda saat 8e geliyordu. Ada'cığın uykusu bölündüğü için kafası çok bozuldu tabi. Apar topar mama yedirip banyo faslını atlayıp uyutma faslına geçtik. Fakat ne yazık ki şu anda pek mutsuz. Umarım Burak kazasız belasız uyutmayı başarabilir.

Acilen önlemler almamız lazım çünkü bu düzenle hem ben hem Burak kafayı yiyeceğiz. Haftasonları tam bir karambol geçiyor. Cumartesi ya da Pazar günü bir iki saatliğine birimizden birimiz Ada ile başbaşa vakit geçirmeli ki diğerimiz az biraz dinlensin. Bu şekilde ikimiz de tüm gün evde duruyoruz, ikimiz de çok yoruluyoruz.

Bu düzen içinde çocuk yapmak zaman zaman akıl karı gelmiyor. Annem uzakta, babam yakında ama durumu malum, Burak'ın annesi babası keza uzakta. Hem çalışıp hem de bir başına çocuk büyütmek hakikaten zor. Neziha'yı daha çok devreye sokmamız lazım.

Yapılması gereken o kadar çok şey var ki. Ada'nın yatağını değiştirmek lazım, Ada'ya oyun parkı almak lazım, evi güvenli bir hale getirmek lazım, dermatoloğa, endokrinoloğa, jinekoloğa, dişçiye gitmem lazım. Zayıflamam lazım. Yaşamaya yeniden başlamam lazım. Düzen kurmam lazım. Lazım da lazım...

Saturday, May 01, 2010

Saturday Night Fever

Bir Cumartesi günü daha bitiyor. Bugün 1 Mayıs idi. Kutlamalar Taksim'de yapılacağı için evden uzak durmaya karar verdik. Pınar'lara sığındık. Sabahtan Arnavutköy Fincan'da kahvaltı ettik, sonra da sahilde yürüyüş yaptık. Bebek sahildeki dairelerden birinin fiyatı 2.6 milyon dolar imiş. Bunun üzerine sistem, dünyadaki zengin insanlar vs. üzerine konuştuk.

Pınar'ların güzel ve aydınlık evinde bir öğleden sonra geçirdikten sonra akşam eve döndük. Kiralık ev arayışlarımız devam ediyor. Tüm bu tantanadan uzak, Ada için daha elverişli bir yer bulabilecek miyiz acaba?

Sırtımdaki siyah nokta gittikçe büyüyerek bir kist halini aldı ve canım yanıyor. Onu aldırmam lazım ama ne ara. Salı günü babamın doktor kontrolü var. Eğer herşey yolunda giderse sanırım bu Çarşamba kemoterapinin 2inci seansı olacak. Yarın Sina'lara gideceğiz, dayımlar buradalarmış.

Ada her geçen gün daha çok büyüyor. Rahatlıkla ayağa kalkıyor artık. Bir yaşına geldiğinde bizim desteğimizle yürür herhalde. İlk doğumgünü için özel birşeyler yapmak istiyorum. Bu konuyla ilgili araştırmalarıma şimdiden başlamam lazım.

Uzun zamandır televizyon seyretmediğimi fark ettim. Haber filan da takip ettiğim yok. Bir haberci sokakta yolumu kesip güncel gelişmelerle ilgili ne düşündüğümü sorsa en ufak fikrim yok, oracıkta utanır kalırım.

Ada uyudu. Şimdi birşeyler ısmarlayacağız.